Zeynep'in sabah erkenden kalkıp Houston'a gitmesi gerekti. Tabiki beni okula götürme, yurda bırakma gibi günlük taşımacılık işleri sevgili Elife arkadaşıma kaldı. Hepsi birbirinden ilgili maşallah. Yardımcı olabilmek için yarışıyorlar. Sabah ben de erkenden Zeynep giderken kalktım. Bilgisayarıma VoipWise yükledim ve evi aradım. Annemlen konuştum uzunca. Sonra Betül'ü, Hüsniye yengemi, Ayşe yengemi ve Dilek'i arayarak bilumum akraba-i tarikatla görüşüp sırtımın pek, karnımın tok ve keyfimin süper olduğunu bildirdim. Bir yandan da kalhvaltıyı hazır ettim. Telefonlar bitince, pe
ynirli tostlarımı afiyetle yedim, çayımı içtim. Manzarayı izledim. Gölet karşısında ev gibisi yok. :) Neyseki Zeynep ve Burçin ile taşınacağımız ev de göle bakıyor. (Aşağıdaki evlerin en solda olanı taşınacağımız ev)
Koyuldum bavulumu hazırlamaya. Malum 3 haftalık bir yurt macerası için tüm eşyalarımı götürmek istemedim. O nedenle büyük olan bavuluma götürmem gereken her şeyi koydum. Kalan eşyalarımı da küçük bavula ve saklama kutularına koydum, evin bir köşesine güzelce yerleştirdim. Evi biraz toparladım ve Elife ile sözleştiğimiz gibi 13.15te otoparka indim. Elife ve Burçin ile kampüsün yolunu tuttuk. Yola çıkmakta biraz geciktiğimiz için ilk önce saat 2'de ki randevuma yetişmek için asistanlık yapacak olduğum Human Science bölümüne gittik.
Bölüme biraz erken varmışım, dakik olmak için 10 dakika koridorda bekledim. Saat 2 olunca Dr. R.eed'in odasına girdim. Sarışın, uzun boylu, 50lerinde ve çok zarif bir bayan kendisi. Beni başka bir PhD öğrenci sanıp Debalina diye karşıladı. Ben de "I'm Zeynep" dedim. Hoşgeldin beşgittin muhabbetinin ardından. Bana almam gereken derslerden bahsetti. Bildiğiniz gibi asistanlığı ilk dönem alıp alamayacağım belirsiz olduğu için heyecanlı bir şekilde gitmiştim. Derslerden bahsettikten sonra, "Dr. C.o.oper'ın dersini asiste edeceksin" dedi. Ve bingo! Hedeflerime dayadığım merdivende bir basamak daha yükselmiştim. Artık, Texas Tech University, Department of Nutrition, Hospitality and Retailing, Teaching Assistant olmuştum. Gerçekten mutlu bir andır. Bu güzel haberi aldıktan sonra Dr. R.eed bana seminer dersinden bahsetti. Genelde öğrencilerin ingilizce konusunda şüpheleri olduğu için bu dersi ilk dönem almadıklarından bahsetti ve ekledi; "Ama görünen o ki, sen benim her söylediğimi anlıyorsun, bu nedenle bu dersi ertelenmen gerektiğini düşünmüyorum". Oysaki evet her dediğini anlıyordum ama verdiğim cevaplar hıhı, yes, no, i think so ve ok'den ibaretti. Neyse orda da ayrı bir sevindirik oldum.
Mutlu mesut bir şekilde okuldan ayrıldık ve yurdum olan Murray Hall'un yolunu tuttuk. Murray Hall'de girişteki ofisten hemen kayıt yaptırdık. Bana bir ID kartı ve anahtar verdiler. Odalar tek kişilikmiş acayip sevindim bir kere daha. Çok şükür. Oda sistemi şu şeklide, tek kişilik 4 odadan bir ev oluşmuş. 2 banyo var yani 2 oda bir banyoyu beraber kullanmalı. Ortak alanda bir buzdolabı ve mikrodalga fırın var. Verilen anahtar ile kapıları denedik. Oda harfim D olmasına rağmen 2. odayı anahtarım açtı. Kapı üzerinde harf olmadığı için D olamayacağından şüphelenmedim. Arkadaşlarım eşyalarım ve beni yerleşmem için odamda bıraktılar. Koyuldum yerleşmeye, her yeri çamaşır sulu temizleyicim ile bir güzel sildim. Eşyalarımı yerleştirdim. Yurdun sağladığı havlu ve nevresimleri kaldırıp kendiminkiler serdim. (Nureda'ya sevgiler) Güzelce yerleştikten sonra bu mutlu günü değerlendirmek üzere yatağıma serilip biraz dinlendim. Akşama doğru saat 7'de Türk Kültür Merkezi'nde arkadaşlarla toplanacaktık. Ayşegül gelip beni alacağını söyledi. Ben de Ayşegül'ün gelmesine yakın hazırlandım. Kapıdan çıkacakken kilitte bir anormallik olduğundan şüphelendim ve gerekli eşyalarımı çantamı vb. yanıma alıp kapıyı çektim. Ve bingo! Anahtar kapıyı açmıyor. Koşa koşa alt ofise indim. Dedim adım Hıdır durum budur. Görevli benimle geldi ve bana yanlış odanın verilmiş olduğu gerçeği ortaya çıktı. Yeni odamın anahtarını verip, eski odamın kapısını eşyalarımı boşaltmam için açtılar. O kadar temizleyip, düzelttiğim odamı gerisin geriye boşaltım yeni odama taşındım. Tabiki Ayşegülü bekletmemek için yerleştirme işini geceye erteledim.
Ayşegül beni aldı ve Kültür Merkezinde arkadaşlarla buluştuk, güzel bir sohbetin ardından evlerimize dağıldık, tabi sağolsun Ayşegül beni yurduma bıraktı. Bu oda tersliği benim moralimi tabiki bozmamıştı. Oldukça rahat bir şekilde yeni odamı güzelce temizleyip, yerleştim. Kullanacağım banyoyu da güzelce çamaşır suladım, eşyalarımı yıkadım, astım ve tüm işlerimi bitirmiş olmanın verdiği iç huzuruyla kendimi tertemiz çarşafların arasına bıraktım. ZzzZzzzZzzzzzzzzz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder