27 Temmuz 2009 Pazartesi

Kızlarla şehir turu, bisikletli foto çekimi, parkta piknik ve Khouloud ve Burçin'e eğitim;

Pazartesi sabahı, benim dersim yoktu ama Çolpon'u okula götürüp, derslere katılabilmesi için Carla ile konuşmalıydık. Sabah Çolpon, Burçin ve ben okula gittik, ben bisiketle gittim. (:D) Okula vardık, Carla'nın yanına çıktık, Çolpon ben hallederim dedi ve Carla ile konuşup harbiden işini halletti. Bana ihtiyaç kalmadığı için bisikletimi alıp yurda geri döndüm. Kızların dersi de kısa sürdü, yarım saat kadar sonra onlar da geldiler. Bir şeyler atıştırdıktan sonra Çolpon'a etrafı göstermek niyetiyle kampüste yürüyüşe çıktık. Önce kütüphanenin içinden geçtik, ardından Student Union'a gittik. S.U.'da kitapçı benzeri bir mağazaya girdik ve raflarda keşif gezisi yaptık. Ben süper komik 2 posta kartı aldım. Amerikan espiri anlayışını severim. Kızlar ben keşifteyken sıkıldıkları için keşfimi kısa tuttum ve kampüsün dışına doğru yola koyulduk. Niyetimiz Starbucks'ta kahve içmekti ama yol üzerinde Wells Fargo bankasını görünce, atm kartlarımızın (geçen hafta hesap açtırmıştık) bugün geleceği aklımıza geldi. Hemen bankaya yöneldik, kartlarımızı aldık ve gelmişken Çolpon'a da hesap açalım dedik. Çolpon'a da hesap açtırdıktan sonra Starbucks'a doğru yola koyulduk. Starbucks'ta mocha içtik. Starbucks burda gidebildiğimiz yegane mekanlardan biri. Kahveleri kosher olduğu için içebiliyoruz. Kahvelerimizi içtik ve yurda dönmek için gerisin geriye yola koyulduk. Yurda vardığımızda karnımız zil çaldığı için hemen öğle yemeğini hazırladık ve namazın ardından güzelce karınımızı doyurduk. Çolpon jetlag olduğu için odasına gidip dinlenmek istedi. Ben de bisikletli foto çekimine çıkmaya karar verdim. Zira Betty merak ediyordu.

Yüklendim çantamı, aldım bisikletimi koyuldum yollara. Güzel bir tenha mekan bulunca, hemen tripodumu kurdum be self-mode çalışmaya başladım. Ama işim zordu, çünkü 10 saniye içinde bisiklete binip, fotoğraf makinasının önünden uygun uzaklıktan geçmem gerekiyordu. Birkaç denemenin ardından sanırım başardım.


Sonra student union'a gittim, çok susadığım için kola aldım ve tripodu kurup artistik fotoğraflar vol 2. yaptım. Ardından yurda dönüp bisiketimi parketmeden önce artistik fotoğraflara devam ettim. Here we go;

Saat 19 civarı arkadaşlar aradı ve parka gidiyoruz sizi de alalım dediler. Burçin, Çolpon ve ben hazırlandık ve Elife gelip bizi aldı. Geçen piknik yaptığımız parka gittik, bu sefer gündüz olduğu için daha net fotoğraflar çekmeyi başardım. Biraz yağmur yağdı ve gökkuşağı çıktı. Elife'nin Lubbock'ta gördüğü ilk gökkuşağı imiş (Elife 2 yıldır burda). Parkta ilgimi çeken şey ise; oyun alanındaki, duyma engelliler için işaret dili alfabesi ve görme engelliler için kabartma alfabe oldu.



Piknikten döndükten sonra Khouloud'a döndüğümüz haber verdim ve yatsı namazından sonra Tv room'da buluşup jogging'e gitmeye karar verdik. Burçin, Khouloud ve ben saat 22 civarı döküldük kampüs yollarına. Yarım saat kadar bolca muhabbet ede ede yürüdük ve yurda döndük. Ve bisiklet sürmeyi bilmeyen bu arkadaşlara "hadi biraz çalışalım" dedim. İlk olarak Khouloud'u bisiklete oturttuk. Birkaç denemeden sonra dengesini bulmaya başladı. Yarın da çalışırsak sanırım öğrenecek. Burçin ise etek giydiği için biraz başarısız oldu, yarın gece pantolonla denemeliyiz. Bu güzel gün ve gecenin ardından odama döndüm ve blogumla ilgilenmeye başladım. Biraz uyurum. :) Bizden ayrılmayın... Sevgiler.....

5 yorum:

  1. canım ya fotolar süper olmuş.seni karşımda görünce çek heyecanlandım ve mutlu oldum,yanlız bisikletli foto da dikkatimi çeken eldivenler oldu.niçin eldiven giydiğini merak ettim.yazdıklarından gününü çok yoğun geçirdiğin anlaşılıyor bir anın diğerine uymuyor actıon gırl.bzizim hep aynı sabah işe gel hastaya bak akşam ev...:)
    çok öptüm seni
    elif

    YanıtlaSil
  2. bu bir düzelltme yazısıdır.
    sevgili zeynep gözden kaçırmışım bisikletinin direksiyonu:)))) acıtıyomuş ondan almıssın eldivenleri .bu arada moda sayfalarındaki kızlar gibi pozlar vermissin çok beğendim.

    YanıtlaSil
  3. Zeynep, kıyafetler yakıyor haaa her seferinde. Onu demeden geçemicem. Çok cici elbiselerin. Zeynep bak bu hızla gidersen bence bu günlük gezi günlüğüne girer ve kim bilir sen de Morroccan Maryam gibi bakmışsın teklifle kitap yazıyorsun. Bisikletine sele gerekmez mi CO? Birde burda da hanımlar eldiven takıyor hep bisikletle kararmamak için. Kısa kollu giyip üstüne upuzun eldivenler çekiyorlar her daim beyaz kalmak için. İşte öle. Ben yazıların tamımını okuyamadım çok zevkli olsada sonra inş.Öpüyorum güzel gözlerinden sayın pamuk ten. Yolun açık olsun, cebin para dolsun :P şaka şaka bu kısmı küçüğü iken babama derdik evden çıkarken.

    YanıtlaSil
  4. Canım kardeşim,
    3 gündür yoksun.Her sabah bakıyorum güncelledin mi diye...Hayırdır inaşallah
    Kendine dikkat et.Allaha emanet ol

    YanıtlaSil
  5. ne kadar güzel bir göll zeynepcimmm

    YanıtlaSil