Sözlü mülakat ve sınıfım,

Evet seviye tespit için yapılan sınav dündü, yani workshop'un 2. günü. Kendi alanımızla ilgili sözlü bir sunum yaptıracaklarını öğrendik. Bu sınav sonucuna göre 4 ayrı sınıf oluşturulacakmış. 1 tane speaking sınavından muaf sınıf ve 3 tane birbiriyle denk sınıf. Besin piramidinden bahsederim diye düşünüp geceden şöyle bir, Amerikalıların kullandığı besin piramidi mypyramid'e baktım, malum oz ölçüsü kullanıyorlar. Ölçüleri aklımda tutmaya çalıştım. Sabah kalktık gittik sınava. Bekledik koridorda sıramızı. Öğrendik ki, sözlüde konuları biz seçmiyormuşuz, konu listesi veriyorlarmış ordan anlatıyormuşuz. Bir bakıma güzel bir yöntem böylece hiç hazırlıksız bir şekilde saf bilgiyi ölçebiliyorlar.

Koridorda beklerken, Anna Maria (hocalardan biri) bize bilgi yarışması yaptı. Çin'den 3 şehir sayın, Filipin'in başkenti nedir, Sri Lanka'nın devlet başkanı kimdir gibi sorular sordu. Pek bir şey bilemedik. Anna Maria süper bir kadın. Oyunlar oynarkene sıram nihayet geldi ve sınav salonuna girdim. 2 hocanın karşısına oturdum. Hoşgeldin beşgittin muhabbetinin ardından, "beslenme alanıyla ilgili konumuz yok ama biyoloji var"diyip benden biyolojiyle ilgili bir paragraf okumamı istediler. Okudum, napayım. Sonra konu listesini önüme verdiler. Neyseki "diet" vardı konular arasında. Onu seçtim ve size sağlıklı diyeti anlatayım dedim. Elimden geldiğince 1-2 cümle ile aktardım. Hocalardan Tunus'lu olan vejetaryen diyet iyi bir şey mi? dedi. Ben de açıklamasını yaptım. Sonra sütü soğuk mu içelim sıcak mı diye sordu. Ben de farketmez dedim. Meğer önceki gece soğuk süt içmiş karnı ağrımış. Detaylardan kaçındım zira ingilizcemin de bir sınırı var. Yoksa ben ona ayaküstü teşhis koyardım. :P :P Sınav bitti. You're good dediler postaladılar beni.

Yurda gittik, yemek yedik, namaz kıldık vb. ve 14.30 gibi okula gittik ve listelere baktık. Ve vayş en iyi sınıftayım. Bunun manası speaking ve performans testlerinden muaf oluşumdur. Süper bir haber daha. :)

Ve ders başladı. İlk ders "öğrenme" üzerineydi. Öğrenciler nelerden etkilenir vb. konular tartışıldı. Sınıftakiler acayip ingilizce konuşuyorlar, çoğu Amerika'da bir iki senedir yaşıyor ya da İngilizce konuşulan ülkelerden gelmişler. Benim gibi bir kaç kişi daha var. Ben sırf alışmak maksatlı (sınıf önünde ingilzce konuşmaktan tırsıyorum) bir kaç kez söz hakkı alıp, konuştum. Fena değildi ama hala yeterince iyi olduğumu düşünmüyorum.

Akşam da Zeynep'e yemeğe gittik. Çok güzel şeyler hazırlamış sağolsun. Yedik, doyduk bir de yurda götürmemiz için paket yaptı. Allah razı olsun. İşte bir gün daha böyle geçip gitti. Yazımızı Foreign Language binasından bir kaç fotoyla bitirelim. Hörmetler...