13 Mart 2010 Cumartesi

Bahar tatili, kemerlerinizi bağlayın!

Selam okur,

Cuma günü mesai saatinin bitmesiyle 9 günlük bahar tatili başlamış bulundu. İlk plan arkadaşlarla 4 günlük bir Texas turuna çıkmaktı fakar teknik aksaklıklar nedeniyle ben geziye katılamadım. Fakat planlar son bulmuş değil! Lubbock'ta değerlendirecek 9 gün var. Kemerlerinizi bağlayın. :P

İlk gün, bugün, Cumartesi;

Sabah bolca uyudum tabiki. Erken kalkmanın, ders sorumluluğunun, öğrencilerin abidik kubidik ciddi veyahut luzumsuz sorularının öcünü uyuyarak çıkardım elimden geldiğince. Nihayet uyanma vakti gelince, güzel bir kahvaltı hazırladım ve eşliğinde tabiki dizi izledim. Sabah keyfi sonlanınca evimi temizlemeye karar verdim zira ortalık han yeri gibiydi. Koyuldum işe, küçücük bir evim olmasına rağmen 2 saatimi aldı diyebilirim. Sonra yemek yaptım, brokoli :) Ardından bugünün planını gerçekleştirme aşamasına geçtim : Alışveriş.

Alışverişe gitmek istediğim yer 5-6 kilometre kadar uzaktaydı ve bugünün otobüsü için artık çok geçti. Planımı pembe panjurlu bisikletimle gerçekleştirmeye karar verdim. Hazırlandım ve bisikletimle yola çıktım. 5-6 kilometre deyip geçmeyin bisikletle uzun yol sayılır :P . Kulağıma mp3 çalarımı taktım tabiki. Müzik dinlemeyi sevdiğimden değil, burda ki evler genelde bahçeli tek katlı ve herkesin köpeği var. Köpekler evin yakınında geçtiğin anda çitlere çıkıp havlamaya başlıyorlar. Köpekten korkuyorum tabiki. Mp3 çalar köpek havlamalarını duymamam içindi netekim :P işe yaradı. 20 dakikalık bir bisiklet turundan sonra nihayet alışveriş merkezine vardım. Amacım haftaya başlayacak olan bayan futbol turnuvasında maçlar giymek için uzun kollu uzun bir penyemsi elbise bulmaktı. Reyonlarda biraz dolaşınca uzun kollu kısmında vazgeçtim zira imkansızdı. Gerekli uzunluğu bulmaya çalışıp modellerin önemsiz olduğunu düşünmeye çalıştım. Birkaç iğrenç model ama uzun penye elbise bulmayı başarsam da denediğimde gördümkü hiç biri iş göremezdi. Alışveirş merkezinde biraz daha takılıp doktora hocamın yeni doğan bebişine küçük bir hediye alıp, Türkiye'de bir milyoncu dediğimiz buranın dollar tree'sine gittim. Kapıda lubbock şehir gazetesi stant kurmuş yakaladılar beni tabi. Böyle durumlarda hayır demeyi öğrenmem lazım. Biraz muhabbetten sonra adam nerdeyse Türk çıktı. Kardeşi Türk vatandaşıymış. Babası incirlide askermiş uzun yıllar Adana'da kalmışlar. Baklavayı çok özlemiş. En çok sevdiği Türkçe kelime imşiymiş (şimdi demeye çalıştı garibim). Neyse haftada 3 gün olacak şekilde gazeteye abone oldum. Adam da bana 10dolarlık hediye kartı verdi. Gazete, yapmak istediğim bir şeydi zaten haberlerden iyice uzak kalmıştım. Neyse ardından alışverişe devam ettim. Puzzle aldım tabiki. Puzzlelar yoldaşım oldu bu aralar. Hediye kartının birazını kullanmış oldum böylece. Ardından geriye dönüş yoluna çıktım. Dönüş yolu daha kısa geldi. Evin yanındaki büfeden limonata alıp eve geldim. Biraz dinlendim ve internette kendimi kaybettim.

İşte ilk gün böyle,
Bakalım yarın neler olacak? Ya nasip.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder