18 Ekim 2009 Pazar

Oklahoma'da Kaya Tırmanışı,

Sevgili okurlar, bir yoğunum bir yoğunum sormayın. Dersler falan yoğunlaştı zira sınav zamanındayız. Üzerine bir de tez telaşesi eklenince bloğa vakit ayıramaz oldum.

Evet geçen yazımızda Oklahoma niyetimizi beyan eylemiştik. Üniversitenin büyük bir spor salonu var. Spor salonunda bir tırmanma duvarı var. Bayağıdır ilgimi çekiyordu zaten. O da ne! Mail kutuma "Bayanlar Kaya Tırmanışı" diye bir ilan gelmesin mi? Gelsin! İlgimi çekti, mail attım. Jenny diye bir hanım kızımız organizatör. Amatör tırmanıcıları Oklahoma'da bir doğal parka götürüp kaya tırmanışı yaptıracakmış. Tabiki kayt yaptırdım.

Hiç deneyimsiz olduğumdan dolayı ön ders almam gerekliymiş. Perşembe günü spor salonuna gittim. Bir grup profesyonel tırmanışçı bize tırmanmanın inceliklerini anlattı. Elimize ipleri verip düğüm atmayı falan öğrettiler. Sonra da hadi bakalım tırmanın dediler. Sistem şu şekil, duvarın en üstünden aşağıya bir ip sarkıtılmış. Bildiğin makara sistemi. İpin bir ucuna kendini bağlıyorsun, diğer ucuna ise arkadaşın bağlanıyor. Bir de yerden çıkan ipler var, o ipe de arkadaşın bağlanıyor. Yani sen tırmanırken ipin diğer ucunu arkadaşın tutuyor. Kayarsan falan yere düşmüyorsun havada asılı kalıyorsun. Yani tehlikesi yok gibi. Neyse bağlandık iplere denedik tırmanmayı. Aşağıdaki coşkulu kalabalığın tezahüratlarına rağmen zirveye kadar çıkamadım. Ancak 2. kata kadar tırmanabildim. Zira korkutucuydu.

Bu deneyimden sonra ertesi günkü gezi için bavulumu hazırlamaya eve gittim. Her türlü kamp malzememi güzelce istifledim. Küçük bir bavul olmasına özen gösterdim. Ertesi gün sabah dersinden sonra tırmanışçı arkadaşlardan biri beni aradı. Daha önce onlara yemek hususunda seçici olduğumu, domuz ve alkolün haram olduğundan dolayı öyle her şeyi yiyemeyeceğimi söylemiştim. Onlara yiyebileceğim şeylerin bir listesini vermiştim. Alışverişe çıkmışlar ama bazı yiyecekleri bulamamışlar. İşte arkadaş ondan aramış. Bunları bulamadık, seninle alışverişe çıkalım mı dedi. Ben de olur dedim. :) Gittik markete, benim yiyebileceğim şeyleri aldık. Arkadaşta bunları not etti (sonraki gezilerde müslümanlara özel yiyecekler alabilmek için). Alışverişi bitirip okula döndük.

Öğleden sonra bavulumla beraber spor salonuna gittim. Yavaş yavaş öteki katılımcılar da geldi. Bavullarımızı ve tüm malzemeleri arabaya yükledik. Yüklemeyi tamamladıktan sonra saat 3.30 gibi yola koyulduk. Uzun bir müddet gittikten sonra Texas'ın çıkışına doğru bir kasabada mola verdik.

Ardından tekrar yola koyulduk. Arkadaşlar nerede akşam yemeği yiyebilirsin diye sordular. Malum helal yiyecek bulma telaşesi. Dedim salata olan yer kafidir. Oklahoma eyalet sınırları içinde, burger kingte durduk. Kasiyere vejetaryen bir şey var mı dedim. Salatamızda tavuk ve peynir var dedi. Peki dedim ko.şer yiyecek var mı? O nedir bilmiyorum ama olduğunu da zannetmiyorum dedi. Bende bir peynirli salata alıp, peynirlerini ayıkladım yedim. Yanımda kek falan vardı, onları yedim.

Tekrar yola koyulduk ve kamp yapacağımız yer olan Wichita Doğal Parkı'na vardık. Burası Amerika'nın ikinci büyük parkı. Git git bitmiyor. Gece karanlığı olduğu için pek bir şey anlamadım. Neyse hemen çadırları falan kurdular. Uyku tulumlarını dağıttılar. Bana rahat edemem diye düşünüp tek başıma bir çadır verdiler. Çok ince insanlarmış. Çadırda uyku tulumunda uyudum. İnanılmaz bir şeymiş. Gerçekten hoşuma gitti. Baba bence bir çadır alıp, köyde bunu denemeliyiz. Sabahleyin 6'da kalktık. Hemen kahvaltı hazırlandı. Yiyecekler bana göre alındığı için rahattım. Yumurta, biberli patates kavurma pişirdiler ve bizim ince yufkalarımız gibi bir ekmek olan tortillanın içinde servis ettiler. Gerçekten lezzetliydi.

Kahvaltının ardından tırmanma malzemelerimizi sırtlandık ve arabamıza binip, yola koyulduk. Bir 45 dakika yolculuktan sonra tırmanacağımız yerin yakınlarına bir yere gelip, park ettik. Malzemelerimizi güzelce sırtlandık ve ormanın içinde yürüyüşe başladık. Süper bir yer. Orman içinde yürümekten falan zevk aldım. Hiç bu kadar doğa insanı olduğumu bilmiyordum gerçekten çok hoşuma gitti. Bol bol fotoğraf çektim. Dağlardan tepelerden derelerden geçerek 20 dakika yürüdük ve tırmanacağımız kayalara vardık. Arkadaşlar hemen tırmanma iplerini kurdular. Tırmanmaya başladık! Diğer kızlar biraz daha deneyimliydi onlar önce tırmanmak istedi. Benim de biraz gözüm korktuğundan beklemeyi yeğledim. Kaya 4 katlı apartman yüksekliğindeydi. Ortasında bir bölüm hariç genelde tırmanması kolaydı. Nihayet sıra bana geldi. Bağlandık iplere koyulduk yola. Kızlar, çok hızlı tırmandığımı söylediler. Ben bir şey anlamadım. Zor olan kısımda bayağı bir zorlandım ama en tepeye kadar tırmanmayı başardım. Vadi o yükseklikten inanılmaz görünüyordu. Gerçekten bu işi çok sevmiştim.
(Hazırlık sırasında, Julie)

(Ormanda yürüyüş)





(Sara, tırmanırken)
(Ve ben tırmanmak için sıramı beklerken)

Birkaç ayrı kayaya daha ip kurdular ama onlar çok daha zordu. Ben birini denedim. Ama tam yarısına gelmiştim ki yağmur yağmaya başladı. Yağmurda kayalar kaygan olduğu için geri inmek zorunda kaldım. Zaten çok yorulmuştum bana kafi gelmişti. Öğle yemeğini manzara eşliğinde yedik. Ardından birkaç deneyimli arkadaş zor olan kayalara tırmandı. Saat 5.30 gibi toparlandık ve arabamızın olduğu yere doğru gerisin geri yürüdük. Arabamıza binip kamp yerine vardık. İlk iş temizlendik ardından yemek hazırlığına koyulduk. Menüde lazanya ve ev yapımı dondurma vardı. Yemeklerin hazırlanmasına herkes yardım etti. Kızlar Türkçe'yi merak ediyorlardı hatta birisi Türkçe kursuna bile gitmiş. Bana bazı kelimelerin Türkçesini sorup öğrenmeye çalıştılar. Oldukça komikti. Eğlenceli geçen bir akşam yemeğinden sonra kamp usulü bulaşıkları yıkadık ve uyumak için çadırlarımıza gittik. Gece yağmur yağdı. Çadırda yağmurda bir başka oluyormuş. Uyku tulumu gayet sıcak tutuyor. Üşümedim diyebilirim. Sabahleyin yine erkenden kalktık. Aslında niyetimizde tırmanmak vardı ama yağmur yağıyordu ve kayalar kaygan olacağı için iptal ettik. Yürüyüşe çıkalım dedik ama bu sefer de sis engeline takıldık. Hava muhalefeti nedeniyle eve dönmeye karar verdik ve arabamıza yüklenip evin yolunu tuttuk.


5 saat sonra Teksas'a vardık. Ertesi gün sunumum vardı ve eve gidip hemen dersimi tekrar ettim. Eşyalarımı bile yerleştiremeden uyudum. Sabah kalktığımda ağrımayan bir kasıp bile yoktu. Adeta robokop gibiydim. Ama bu maceraya değmişti doğrusu! :) İlk kez başka bir eyalete gitmiştim. İlk kamp yapıp çadırda uyumuştum. İlk kez tamamı Amerika'lı bir grupla vakit geçirmiştim. İlk kez kaya tırmanışı yapmış ormanda yürüyüşe çıkmıştım. Gerçekten çok güzel bir geziydi. Toruna torbaya anlatacak bir hikaye daha! :) :)

4 yorum:

  1. s.a. Ayyyyyy Zeynepcim mest oldum çok özendim maşşallah sana...Şu anda Elif eğitim veriyo ben senin maceralarını okuyorum.Valla sanki ordaymışım gibi oldu.Ne güzel vakit geçiriyorsun iyiki gitmişsin ama burda da yokluğun çok belli oluyor.Özladim seni.Allaha emanet ol....Ayten

    YanıtlaSil
  2. sa my zeynep :))(my lau gibi yaptım :))))
    önce merak ettiğim hava sıcaklığı nasıl anlqadığım kadarıyla soğuk değil inşş tüm sene soğuk olmaz.senin yaşadılarını okurken içimde kalan tutkularım açığa çıktı yeniden..ve betül ve yusuf için hayalini kurdum yaşadıklarının..
    onlarda iyi eğitmler alıp internatıonal area da sen gibi kişiler arası iletişimi iyi, sosyal, bilgili gençlerden olurlar..allaha emanet ol
    ELİF

    YanıtlaSil
  3. oooooooooooooo!zeynep dğlara çıkıyor,bayırlar aşıyorsun..biz buralarda danışan görmekten bihal olduk...olmuyor böyle..ya sen gel ya da biz gelelim...nur va asuman

    YanıtlaSil
  4. Uyyy Zeynomm koçumsun, yine kabarttın göğsümü medenî cesaretinlen ;)Bence artık evlenip çocuk yapmalısın yoksa anlat anlat bitmez senin orjinal hikayelerin lan :) Seni öpüyorun koçum medar-ı iftiharımızsın :))Allah yar ve yardımcın olsun...

    YanıtlaSil