11 Nisan 2010 Pazar

Haftanın özeti;

Bir önceki yazımda yoğun geçen haftanın sinyallerini vermiştim. Perşembe günü yoğunluk başladı. Sabah ilk hücre biyolojisi dersime gittim. Hoca ertesi günkü semineri iptal etmiş çok sevindirik oldum. Zira yeterince hazır değildim. Hücre dersinden sonra biyokimya sınavı için yolla koyuldum. Sınav iyi geçti çok şükür. Sınavdan sonra eve geldim, yemek vb işlerle meşgul olduktan sonra piyano dersime gittim. Piyano dersimde chopstick yöntemiyle bir parça çalmak gerekiyordu. Çaldım da. Fakat sorun şu ki parçaları çalarken parçanın uygulamalarını takip etmektense kendi yorumumu katıyorum. Hoca bundan hoşlanmıyor. Daha en başta müzisyen gibi davranıyormuşum iyi değilmiş falan. :) Neyse dersten sonra okulun spor salonuna gittim. Kızlarda bir müddet sonra geldiler. İlk maçımız saat 7.45 teydi. Önce ısınma hareketleri yapıp maç pozisyonlarımızı belirledik. Zaman gelip çatınca da sahaya çıktık. Maç 30dk sürdü ve yenildik. Ben toplasan 5 dakika oynamışımdır ama pestilim çıktı. Mağlubiyetten sonra kızlar bir şeyler içmek için cafeye gittiler ben ve Rita ders çalışarak zamanı değerlendirdik. İkinci maç saat 10.45te başladı ve ilkinden beterdi. Topa el attım daha doğrusu kol attım. Hakem beni teselli ettikten sonra kaleye endirek vuruş mudur nedir ından verdi karşı takıma. Sonra ben yedek kulübesine geçtim tabi. :) Futbol benim olayım değil demiştim ben. :) Maçtan sonra Rita ile eve döndük. Acayip yorgundum hemen yattım. Sabah derse gittim çocuklarla güzel bir ders işledikten sonra hastanenin yolunu tuttum. İlk gönüllülük işim. Fakat meğerse gönüllülük işine o gün başlamayacakmışım. Evraklarımı teslim ettim. Bana haber vereceklerini söylediler. Eve döndüm. Yemek vb. işlerinden ardından cuma toplantısına gittim. Arkadaşlarla muhabbetin ardından eve döndüm. Haftasonunu ders çalışmak ile harcadım. Pazartesi günüde yumurta bayramı nedeniyle tatildi. Pazartesi sabah eski evimde kahvaltıya gittim. Arkadaşlar felan güzel bir kahvaltıydı ama ders çalışmam gerektiği için erkenden ayrıldım. Eve gittim kafamı toplayıp çalışmaya çalıştım bi bakıma. Ertesi gün salı, hücre biyolojisi midterm sınavına girdim. Her zamanki gibi zor ve iğrenç bir sınavdı. Ümitsizlendim, keyifsizlendim biyokimya dersini ekip eve geldim. Ve migren ben geliyorum dedi. Çarşamba ders verdim, öğleden sonra 2 saat daha öğrencilere ders anlattıktan sonra eve döndüm, biraz sersem gibiydim erken yattım. Perşembe dersleri ekip evde kaldım. Akşam piyano dersine gittim ama hafta boyu hiç çalışmamıştım yine de çok kötü değildi. Laura'yı arayıp maça gelemeyeceğimi migrenim olduğunu söyledim. Eve dönüp yattım. Maçı bizim takım 9-3 yenmiş. Cuma günü nihayet migren beni terketti. Sabah ders anlattım, öğleden sonra da ders anlatacaktım, aradaki iki saati postaneye gitmekle değerlendireyim dedim. Haritadan postanenin yerine baktım. Bisikletime atladım yola koyuldum, epeyce bir sürdükten sonra kendime kamyonlarla yanyana otobanda buldum. Kaybolduğumdan dolayı geldiğim yolu geri gitmeye ve postaneden vazgeçmeye karar kıldım. Geri dönüş yolunda bir iki küçük alışveriş için markete uğradım. Market alışverişim tam bitmişti Zeynep'le karşılaştık. Seni arabayla eve bırakırdım dedi. Acayip yorgun olduğumdan balıklama atladım. Bisikleri arka koltuğa yükledik. Eve vardığımızda bisikleti ve market poşetlerini indirmek için anahtarlarımı arka koltuğa bıraktım. Herşeyi indirdikten sonra kapıyı kapattım ve Zeynep anahtarla beraber uzaklaştı. Ev, ofis, bisiklet, ofis çekmecelerim bütün anahtarlarım gitmişti. Kaldım poşetler ve bisikletle kapıda. Zeynep'e telefonla ulaşmak imkansız olduğundan eski ev arkadaşlarımı aradım. Eve vardığında bana haber versin diye not bıraktım. Gittim apartmanın ofisine evin kapısını açtırdım eşyaları ve bisiklerti eve getirdim. Sonra gittim okula derse. Dersin ardından otobüsle Zeynep'e gittim anahtarımı aldım, öğleni yedim eve döndüm. Ertesi gün kermes vardı. Sabah Ayşegül abla aldı beni, kültür merkezine gittik. Önce biraz fotoğraf çektim sonra tuzlu yiyeceler standına geçtim. Saatlerce pasta börek çörek sattık. Gözleme ve lahmacunlar süperdi. Baklavalar da çeşit çeşit. Hem sattık hem yedik yani. Eğlenceli ve yorucu geçti.


Ablalarımız gözleme açıyor.


Japon ve Tayvanlı arkadaşlarımızda kermese katkıda bulundu :)


Ve özleyenler için Bahaaddin

Pazar gününü evde dinlenerek geçirdim. Pazartesi okul vb. işlerle geçip gitti. Salı günü hastanede ilk gönüllülük işime gittim. Dahiliye kliniğinde bir saat kadar çalıştım. İşim hasta dosyalarını çıkarmak, depoya gelen malzemeleri yerleştirmek, gerektiğinde de muayene odasına malzeme getirmek. Eğlenceli, kırmızı bir yeleğim ve yaka kartım var. Hemşireler de oldukça sevimliler.


Yeleğim ve yaka kartım

Çarşamba günü öğleden sonra öğrencilerimle çalışma grubunu iptal ettim. Ders çalıştım. Perşembe günü yağmur yağmaya başladı bardaktan boşanırcasına. Sabah cell dersine gittim ama biyokimyayı yine ektim zira ertesi gün seminer sunumum vardı ve bitirememiştim. Eve geldim onu semineri tamamladım, ardından okula gidip doktora hocamla toplantı yaptım, sonra müzik bölümüne gidip piyano dersime katıldım, ardından da spor salonunun yolunu tuttum. Kızlar henüz gelmemişti ben biraz yürüyüş bandında yürüdüm. Bir müddet sonra kızlar da geldi. Saat 7.45 olunca sahaya çıktık, maç başladı. Karşı takım çok kötü oynadığından biz onlara 15 gol attık. :) Böylece ikinci galibiyetimizi de aldık. Sonra ben eve döndüm, her taraf göl olduğundan baştan aşağı ıslandım. Lubbock ta su akarı diye bir şey yok. Yağmur yağınca sular her yerde göl oluyor. Cuma sabah erken kalktım dersimi anlattım, sonra cell seminerime gittim. Başarılı bir sunum oldu, hoca da beğendi. Sunumdan sonra okula döndüm, öğrencilerle toplanıp çalışma grubu yaptık. Onlar sordu ben cevapladım şeklinde. Çalışma grupları bitince, Türk Kültür Etkinliğine gittim. Tiyatro gösterileri falan oldu. Ben kontrol odasında projektörü kapatıp açmakla uğraştım. Ardından yemek safhasına geçildi. Güzel bir geceydi. Amerikalı arkadaşımız Emily beni eve bıraktı. Bugün cumartesi, sabah kalktım, ablam için davetiye falan bakmak için dışarıya çıktım. Kına için davetiye falan aldım. Bir de gelinliği için tülden bir şemsiye buldum. Onu da aldım. Ev için de ufak tefek bir alışverişin ardından otobüsle eve döndüm. Evi temizledim, poğaça yaptım falan.


Ablamın gelinlik şemsiyesi

İşte size 3 haftalık rapor :)

2 yorum:

  1. Bahaddin'i görünce pek sevindik:) Özlemişiz gerçekten. Yoğun bir 3 hafta geçirmişsin. Piyano dersinde kendi yorumunu kattığını anlattığın satırlarda çok güldüm:)) öptüm seni

    YanıtlaSil
  2. Gelinlik şemsiyesi nefis bir şey. bende istiyorum.. :)

    YanıtlaSil